Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği tarafından her sene düzenlenmekte olan konferans bu sene de gerçekleşti. Sektörün şu anki hali, gidişatı ve geleceği bu konferansta belirlenen klasik tartışma konusu olurken ortadaki yavaşlığın da nasıl giderileceği masaya yatırılan konular arasındaydı. Ekonomi Bakanlığının da sektörün gelişmesi için yatırım yaptığı İbrahim Uslu tarafından açıklandı. Konferans sonucunda elde edilen nihai karar ise bitkisel yağ sektörünün ülkemizde gelişmesi için üretimde artışa gidilmesinin şart olduğu idi.
Sektörde sahtecilik endişesi
Edip Uğur yaptığı konuşmada; son aylarda özellikle Güney Bölgesinde soya fasulyesi kırımının arttığı, yalnızca yem amaçlı ithalatına izin verilen GDO’lu soya fasulyesinin işlenmesi sonucu elde edilen soya yağını aylık 20 bin tonlara ulaştığının bilindiğini söyledi. Uğur, yalnızca boya ve yem sanayinde kullanımına izin verilen GDO’lu ürünlerden elde edilen soya yağlarının tamamının bu iki sektöre gitmediği ihracatta ayçiçeği yağlarına karıştırıldığı endişesi bulunduğunu söyledi.
Uğur, “Karadelik olarak ifade edilen bu sorunların ana nedeni yüzde 0 Gümrük vergili (DIR kapsamındaki ithalat, teknik ve sınai amaçlı yağlar ve rafine edilmiş ayçiçekyağı) olan ancak amacına uygun kullanılmayan bu uygulamaların yanında koruma duvarlarının yüksek oluşundan kaynaklanıyor” diye konuştu.
Ayçicek üretimi cazibesini yitirdi
TrakyaBirlik Genel Müdürü Adnan Tekçe “Türkiye’de Ayçiçeği Tohumu, Pamuk Tohumu Üretimleri, Arz-Talep Dengesi” adlı bir sunum yaptı.
Tekçe, ayçiçeğin üretimindeki düşüş nedeniyle cazibesini yitirdiğini söyledi. Tekçe, “2012/2013 iş yılında ayçiçeği fiyatının 1.500 -1.550 tl/ton rekor fiyatlara ulaşması ile ekimi cazip hale gelen ve ekim alanlarının 700 bin hektar seviyelerine yükselmesiyle 2013/2014 iş yılında 1.450 bin ton rekolteye ulaşan ayçiçeği üretimi, fiyatların söz konusu iş yılının hasat döneminde 1.000 tl/tonun dahi altına inmesiyle cazibesini yitirmiştir. Ekim alanında ciddi bir azalmaya sebep olmuş ve 2014/2015 iş yılında Türkiye toplam ekim alanı 530 bin hektara düştü” diye konuştu.
Tekçe, 2014/ 2015 sezonu Türkiye yağlık ayçiçeği üretiminin; ekim alanlarındaki ciddi azalışa rağmen özellikle Trakya’da yaşanan olumlu hava şartlarına bağlı olarak 1.150-1.200 bin ton (2013/14, 1.450 bin ton) seviyelerinde üretim miktarı beklendiğini söyledi.
Tekçe, “Türkiye ayçiçeği yağı tüketiminin 900 bin ton olduğu dikkate alındığında, ayçiçeği üretimimizin (2013/2014 yılındaki rekor üretime rağmen) yetersiz kaldığı ve ayçiçeği üretimde önemli bir açık olduğu görülmektedir.
(en az 1,1 – 1,2 milyon ton). 900 bin ton civarında yurtiçi ve 500 bin ton civarında ihraç talebini kendi imkanları ile karşılamak için; Türkiye yağlık ayçiçeği üretiminin, en az 3.4 milyon ton olması gerekir” dedi.
Yağlı tohum üretiminde önemli üretim kapasitelerine sahip Karadeniz havzası ülkelerinde yağlı tohum ihracatının zorlaştırılıp, hamyağ ihracatında düşürülen vergiler ve bu ülkelerde kurulan yüksek kapasiteli tesisler nedeniyle yağlı tohum ithalatının zorlaştığını ifade eden Tekçe, “İleri ki yıllarda aynı ilgili ülkelerin hükümetlerinin katma değeri daha yüksek olan rafine yağ ihracatını teşvik etmeleri kaçınılmazdır. Yüksek miktarda yağlık ayçiçeği üretimi ve dolayısıyla ihracatı yapan bu ülkelerin ayçiçeği ihracatını kısıtlaması yerli kırma sanayi için hammadde temininde büyük sorunlara yol açacaktır. Söz konusu ülkelerde yağlık ayçiçeği ihracatları önemli ölçüde düşerken, ayçiçeği tarımı için ülkemizde uygun ekolojik koşullar olmasına ve potansiyel üretim alanının bir milyon 450 bin ha. olmasına rağmen üretim arttırılamamakta ve potansiyel üretim alanının yaklaşık 650 bin ha’dan yararlanılabilmektedir” diye konuştu.
Malezya Economics Industry Development Direktörü Ramli Abdullah “Dünya Palm Yağı Arz-Talep Dengesi” hakkında bir sunum yaptı. Palm yağının dünyada en fazla üretilen ticareti yapılan yağ olduğunu söyledi. Birçok alanda kullanıldığını, çeşitlilik arz ettiğini dile getiren Abdullah, aynı zamanda en fazla ithal edilen ve tüketilen yağ çeşidi olduğunu dile getirdi.