Çalışmalarını İzmir merkezli sürdürmekte olan Turla, İtalya’nın sektöründe seçkin ödüllerini dağıtan BIOL yarışmasından bir ödülle döndü. 2012 yılında kurmuş olduğu güneş enerjisiyle çalışan zeytinyağı üretimi tesisi kuran firma bu özelliğiyle ödülü almaya hak kazanırken bu tesisin kurulmasında İzmir Kalkınma Ajansı’nın büyük yardımları bulunuyordu. İlk olarak işlerine 1998 yılında başlamış olan firmanın Urla’da devam ettirdiği çalışmalar global pazarda her geçen sene daha da büyürken İtalya’dan gelen bu ödülün şirketin PR’ına katkıda bulunacağı kesin.
Çiftlikte 12 bin zeytin ağacı bulunuyor
İlk zeytin ağacının 1998 yılında dikilmesi ile başlayan çalışmalar, bugün toplamda 12 bin zeytin ağacı ile üretim yapan bir çiftliğe dönüştü. 2003’te Urla’nın ilk organik tarım sertifikasını alan işletme, Olivurla markasıyla zeytin ve zeytinyağı üretiyor. Urla merkezde bulunan tarihi bir binanın restorasyonunu gerçekleştirerek burayı Ayerya Organik Ürünler adıyla butik dükkana dönüştüren şirket, 2010’dan beri satışlarını bu noktadan gerçekleştiriliyor.
Tesislerinde kaliteli ve aromatik zeytinyağları ürettiklerini anlatan Pelin Omuroğlu Balcıoğlu, “Butik olarak ürettiğimiz ve Olivurla Organik Zeytinyağları markasıyla pazara sunduğumuz zeytinyağlarımızın asit oranı yüzde 0,2 ile yüzde 0,4 arasında değişiyor. Ürünlerimizde bir kalite kriteri olan boğazda yakıcılık özelliği ile fenolik bileşenleri, yani antioksidanları, dil üzerindeki acılığı ve meyvemsiliği en üst seviyede tutabilmeyi hedefliyoruz” dedi.Balcıoğlu, Olivurla’nın Erkence, Ayvalık, Gemlik ve Domat varyetelerinden elde edilen, Ayerya’da üretilen zeytinlerden elde edilen ürünlerin birleştirildiği bir zeytinyağı markası olduğunu dile getirdi. Olivurla organik naturel sızma zeytinyağının, Domat varyetesinden alınabilecek farklı aromalara sahip olduğunu anlatan Balcıoğlu, “Bu aromalar içinde, taze zeytin ile taze çimen, çağla badem, yeşil elma, yeşil domates, enginar gibi farklı tat ve lezzetler ortaya çıkıyor” diye konuştu.
Urla’nın, 12 İyon kentinden biri olan Klazomenai’nin günümüzdeki adı olduğunu anımsatan Balcıoğlu, “Klazomenai, M.Ö. 6 yüzyıla dayanan ve dünyanın ayrıştırma metodu ile sıkılan ilk zeytinyağı işçiliğinin de yer aldığı bir kent. Bu nitelikleriyle, bize bu bölgedeki zeytin ve zeytinyağı kültürünün ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Biz de bu kıymetli mirasa sahip çıkmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
BIOL yarışmasına da değinen Balcıoğlu, bu organizasyonda öncelikle zeytinyağların kimyasal değerlerine analiz ile bakıldığını belirtti. Balcıoğlu, özetle şu bilgileri verdi:
“Hem natürel sızma kriterleri aranıyor hem de organik olup olmadığı sonuçları 11 sayfalık raporla sunulan, kapsamlı analiz ile araştırılıyor. Bu anlamda ürünler iki ciddi ön elemeden geçiyor. Daha sonra dünyanın dört bir yerinden gelen tadımcı panelist gurubuyla bütün zeytinyağları tek tek duyusal analizden geçiriliyor. Bunun sonucunda da extra gold, gold ve silver olarak sınıflandırmalara alınıyor. Bu yarışmada Türkiye’den yalnızca iki firma ödül aldı. Her iki firma da gümüş ödüle layık görüldü. Bu iki üreticiden biri de biziz.”
